Kadıköy-Cihangir hattının yarı meşhurlarından. Neyiyle meşhur? Güzel olmasıyla. Bunda tuhaf bir yan yok. Güzelliğin muazzam ayrıcalıkları vardır. Cumartesi ertesi denen dijital kahvehaneye son düşenlerden biri oldu. Kaşlarını sarıya boyamış ve bu duruma henüz alışamamış. Yazdığı yazının özeti bu. Bazen kendi kendime bir şeyler yazarım. Günlük gibi. Alelade bir duyguyu ya da durumu 40-50 kelimelik fakir bir dağarcıkla anlattığımı fark eder, utanırım. "Bir ayda 5 kilo verdim" demek varken lafı eveleyip gevelediğimi, sündürdüğümü görürüm. Belli ki kahvehane arkadaşlarından biri Belen'i davet etmiş, "gel" demiş, "sen de bir şeyler söyle". Hadi kıramadın diyelim. Didindin, uğraştın ortaya ancak bu çıktı. Diyemedin mi "ya şekerim ben söz verdimdi size ama yazacak hiçbir şey bulamadım, bağışlayın" diye. Boş konuşmaktan daha kötü ne olabilir? Bir kürsüden boş konuşmak!
Comments
No posts