Pınar Üzeltüzenci kardeşi Ekin ile "sadeliği yeteneksizlik olarak etiketlemeye meyyal, gösterişli erkek müzisyenliğini" konuşmuş. Sohbetten iki kupleyi ekliyorum:
"Özellikle konser sonrası bu her boku bilen erkek müzisyen tayfası aşırı huysuzlanıyor. Yetkin bir merci olarak sanki ağızlarından çıkana muhtaçmışız gibi dolanıyorlar ortalıkta, bir iki çift laf söylemek için. Tabii ki bu lafı en çok sen kadınsın diye söylemek istiyor. İstediği kadar öyle olmadığını söylesin. bu öyle derinlere yayılmış bir üstünlük kurma saplantısı ki. "
"Rock müziği için konuşuyorum, özellikle gitar virtüözleri bana erkeklik gösterisi yapıyorlar gibi geliyorlar gitar çalarken. Yani öyle bir özne olma arzusuyla adeta ilahlaşıyorlar ve izleyende bir tahakküm kurmayı hedefliyorlar gibi düşünüyorum."
Batı rasyonalitesinin yarattığı bu modern saldırgan kadın tipi hakikaten katlanılmaz bir model. Kelime dağarcığı patriyarka, şiddet, sömürü, erkeklik, ataerkil ile tıka basa dolu tam imanlı birini görüyorum bu yazıda. Caner Taslaman'dan zerre farkı yok. Ara sıra fikirlerinin ya da inançlarının değiştiği olur (çok nadir) ancak o fikir ve inançlarla kurduğu ilişki asla değişmez. Her şeyin fanatiği bunlar. Erkek müzisyenliğini konuşmuşlar. Kadınların yaptıkları işleri abartıp, göze sokup aferin dediklerinde sözde övmeye çalıştıkları o kadını ezilmiş ve cesaretlendirilmeye muhtaç bir çocuk yerine koyuyorlar.
"Sadeliği yeteneksizlik olarak etiketlemeye meyyal olma" kısmına gelelim. Sadelikle yeteneksizliği birbirinden ayıramayan pek çok insan vardır, kabul. Hepsi erkek midir bilmiyorum. Fakat bayağılığı sadelik diye yutturmaya teşne olma benim daha sık karşılaştığım bir tutum. Bu tutumu kadın müzisyenler ile ilişkilendirsem anamın kül döktüğü yere kadar kovalarlar beni. Şimdi Ekin'in albümlerini açınız, dinleyiniz. Remastered Kitaro albümü gibi. Buna sadelik değil yapay basitlik denir. Bu mıymıntı sesler müzik değil dekordur. Bakınız eleştirdiğim şey sakinlik yahut ahestelik değil. Dingin ile mıymıntı arasındaki ince çizgiyi flulaştırma çabası bu. Yoksa Mat Maneri'nin (afedersiniz erkek) müziği de ağırdır ancak düğüm vardır, serim vardır, çözülmemiş armoniler vardır vs. vs. Ekin Fil'in müziklerini birbirinden kim ayırt edebilir ki? Ekin ayırt edebilir mi şüphem var.