Zaharya’nın hayatı hakkında okuyana lezzet verecek bir şey yazmak imkansız. Birbirinden kopuk kırıntılar dışında elde bir şey yok. 1600-1800 arasında bir zamanda İstanbul’da yaşamış ve Rum. O kadar. İhtida ettiği, Müslüman olarak öldüğü rivayet ediliyor. Bu rivayet Zaharya’nın ne kadar büyük bir müzisyen olduğunun delili. Demek bizler Itri ile Dede Efendi ile Dellalzade ile yetinememişiz, Zaharya’yı da “bizim takımda” görmek istemişiz. Her neyse, Zaharya ile ilgili malumat az. 1950’lilere ait bir radyo programında Mesud Cemil tatlı tatlı anlatıyor.
“Hiç saz eseri bestelememiştir” diyor. Zaharya’nın daha da karanlık olduğu zamanlar. Karanlığı dağıtmak için atılan ilk adım Nikiforos Metaksas (Νικηφόρος Μεταξ) ve İhsan Özgen’inkidir. Bosphorus diye bir topluluk kurar, albüm kaydederler. 1990 yılında kaydettikleri albümde [Irodion Konseri] daha evvel hiç duyulmamış bir Zaharya eserini görürsünüz: Saba Saz Semaisi.
Demek saz eseri de bestelemiş. Daha sonra Kyriakos Kalaitzidis, Petros Peloponnesios’un (bizde Hırsız Petros diye bilinir) el yazması defterinde (Codex Gritsanis 3) bir bestenigar peşrev yakaladı. Kurmuş olduğu topluluk En Chordias ile de seslendirdi.
Etti iki saz eseri. Kısa zaman sonra bir albüm daha kaydetti: From Phanar to the Ottoman Court: To the Memory of Cantors Ilya & Zaharya Efendi. Albümde iki yeni keşif var: Bestenigar kâr ve bestenigar yürük semai. Şunu da eklemek lazım tabii, topluluk Zaharya’nın dini eserlerinden de birkaç tanesini seslendirdi. Bildiğim kadarıyla bu bir ilk. Son olarak geçtiğimiz günlerde beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden bir albüm daha çıktı: Hanende Zaharia of Nichori.
Bu titiz işin mimarı da çok beyefendi bir müzisyen olan Nikos Papageorgiou. x1,25 hızla dinlemek kaydıyla şahane bir albüm. Klasik musiki icrasında düşük metronom ile vakar arasında bir korelasyon olduğu düşünülüyor sanırım. Nevzad Atlığ ve selefi Mesud Cemil bilhassa ısrarcıydı bunda. Zaharya’nın Rast bestesinin (“Reng–i mevc–i ab–ı zümrüdden boyandı camesi”) bana kalırsa en iyi icrası Asuman Aslım Görgün’e ait. Diri, taze bir yorum. Metronom 90 civarında seyrediyor. Mesud Cemil yönetimindeki koronun icrası ise insanın üzerine abanan, hantal, can sıkıcı bir şey. 70 metronomdaymış. Nikos Papageorgiou önderliğindeki ekibin icrasının da bundan eksik kalır yanı yok maalesef. 60 metronomda canını sürüyen mıymıntı bir icra. Eserin güftesiyle de örtüşmeyen bir vakar bu. Öyle suzişli, ağlamaklı bir yanı yok güftenin. Tam tersi epey coşkulu bir hali var. Segah Beste (“Çeşm–ı meygunun ki bezm–ı meyde canan döndürür”) için de aynını söyleyebilirim. Kani Karaca’nın 70 metronomda seslendirdiği eseri, bu ekip 60 metronomda çalıyor. Fakat güftede bu ağırbaşlılığın izi yok. Hepsi bir yana şu iki icrayı lütfen kıyaslayın: 1 - 2. İlkindeki coşkuyu, inanmışlığı, içtenliği ikincide duyabilen var mı? Fakat takdiri hak eden bir tarafı da var albümün. Mesela Bestenigar Peşrev. Olağanüstü. Orta hanedeki zirvede Erhan Bayram (kemençe) ve Ahmet Cavit Altınkaynak’ın (ney) tüyleri diken diken eden eşliğini mutlaka dinleyin. Dinleyerek, inanarak çalmak işte böyle olur. İnanıyorum ki yıllar sonra dahi bu şahane icra taze kalacak. “Lalin emdir hikmetin sorma dil–ı şeyda bilir” başlıklı Buselik Aşiran Bestenin icrası da şahane. Üstelik ilk seslendirilişi. Böylece seslendirilmemiş iki eseri kaldı Zaharya’nın: Isfahan Nakış Ağır Semai “Karar etmez gönül mürgü bu bağın değme şahında” ve Isfahan Beste “Leyle-i zülfün dil-i mecnun olur divanesi”.
Mesud Cemil yukarıda paylaştığım ses kaydında “17 eseri ulaşabilmiş Zaharya’nın günümüze” diyor. Yağmur Damla Örsel 1996 yılında yazdığı tezde (Danışman: Prof. Dr. Nevzad Atlığ) 21 eser sıralamış Zaharya’ya ait. Kaynak belirtmemiş. Tunisa Yeşilçay da listeyi kendi tezine olduğu gibi almış. O da kaynak belirtmemiş. Ciddiyetsizlik. Daha ilginci Kyriakos Kalaitzidis’in de listeyi kitabına olduğu gibi alması [Zakharia Khanendeh, Corpus of his works 2005]. Şöyle yazmış:
”The origin of Zakharia’s ecclesiastical music is indicated in the following list. His secular compositions were found copied in various publications of Turkish music collections in the archives of the Conservatoire at Istanbul, as well as in the Euterpe and Mousikon Apanthisma collections.”
Listede Uşşak Berefşan Beste “Kaküldeki bu müşg–ı Hata yasemende yok” diye bir eser var mesela. Yüzlerce güfte mecmuası ve nota taradım böyle bir esere rastlamadım. Yetmedi Euterpe ve Mousikon Apanthisma koleksiyonlarına da baktım; ı ıh. Yok. Bahsi geçen koleksiyonları da pdf olarak ekledim ki dileyen açıp baksın. Sonra Hüseyni Beste “Şebnem gibi saçılsın hun–ı eşk–ı pür–revanım” var listede. Euterpe ve Mousikon Apanthisma’da bu da yok. Fakat 18. yüzyıla ait bir güfte mecmuasında [Mecmua-yı Letaif fi Sandukati’l-Me’arif] eseri buldum. “Beste-i Nazîm” yazıyor. Yani bestekarı Zaharya değil. Kısacası Yağmur Damla Örsel de Tunisa Yeşilçay da Kyriakos Kalaitzidis de kaynaksız, çalakalem, ezbere yazmışlar. Üzerime vazife olmayan işi tamamlayacağım. Zaharya’ya atfedilen eserlerin listesini kaynaklarıyla beraber sıralayacağım:
Buselik Aşiran Beste “Lalin emdir hikmetin sorma dil–ı şeyda bilir”
Nazari ve Ameli Türk Musikisi, Cilt 4 (Suphi Ezgi) / Örnek kayıtHicaz Ağır Semai “Cihanı hüsnüne meftun eden şuh–ı cihansın”
Darü’t-talim-i Musiki Yayınları / Örnek kayıtHicaz Beste “Tab–ı ruhu sanma dil–ı suzanıma düştü”
Darü’t-talim-i Musiki Yayınları / Örnek kayıtHicaz Yürük Semai “Terkeyledi gerçi beni ol mah–ı cemalim”
Nazari ve Ameli Türk Musikisi, Cilt 4 (Suphi Ezgi) / Örnek kayıtHümayun Beste “Düşmesin miskin gönüller zülf–ı anber–bular”
Nazari ve Ameli Türk Musikisi, Cilt 3 (Suphi Ezgi) / Örnek kayıtHüseyni Beste “Cemalin ateş–ı cam ile şem–şebistandır”
Darü’t-talim-i Musiki Yayınları / Örnek kayıtHüseyni Ağır Semai “Talatın devr–ı kamerde mihr–ı alem tab eder”
Darü’t-talim-i Musiki Yayınları / Örnek kayıtRast Beste “Reng–i mevc–i ab–ı zümrüdden boyandı camesi”
Darü’t-talim-i Musiki Yayınları, Şamlı İskender fasıl dizisi / Örnek kayıtSaba Beste “Gülsitan–ı nakş–ı hüsnünden baharistan yaz”
Mahzen-i Esrâr-ı Mûsiki, Onnik Zaduryan nota yayınları, Şamlı Selim fasıl dizisi / Örnek kayıtSegah Beste “Çeşm–ı meygunun ki bezm–ı meyde canan döndürür”
Onnik Zaduryan, Şamlı İskender fasıl dizisi / Örnek kayıtUşşak Beste “Cam–ı lalin sun pey–a–pey hatır–ı mestane yap”
Şamlı Selim fasıl dizisi, Arşak Çömlekçiyan No: 7 Uşşak faslı, Onnik Zaduryan nota yayınları, Mecmua-i Mûsıkî / Örnek kayıtSaba Saz Semaisi
Nikiforos Metaksas’ın çalışmasıyla elde edildi / Örnek kayıtBestenigar Peşrev
Codex Gritsanis 3 / Örnek kayıtBestenigar Kâr
Codex Gritsanis 3 / Örnek kayıtBestenigar Yürük Semai
Codex Gritsanis 3 / Örnek kayıtIsfahan Beste “Leyle–ı zülfün dil–ı mecnun olur divanesi”
Mahzen-i Esrâr-ı Mûsiki, Şamlı İskender fasıl dizisi, Mecmua-yı Letaif fi Sandukati’l-Me’arif, Mecmua-i Mûsıkî / Kaydı yokIsfahan Ağır Semai “Karar etmez gönül mürgü bu bağın değme şahında”
Mahzen-i Esrâr-ı Mûsiki, Darü’l-Elhan nota yayınları no: 80, Şamlı İskender fasıl dizisi / Kaydı yokIsfahan Ağır Semai “Nafe–ı müşg–ı Huten–ı turra ki olmaz hem–bu”
Vasıf Bey’in güfte mecmuası / Kaydı ve notası yokHüseyni Ağır Semai “Cemalin mihr–ı alem–tabe benzer”
Refik Fersan’ın nota defterinde Hafız Kumral yazıyor. Ondan sonraki matbu notalara da hep böyle geçmiş. Muallim İsmail Hakkı Bey’in Câmîlü'l-Elhân mecmuasında ise bestekarı Kara İsmail olarak kaydedilmiş. Zaharya’ya ait olma ihtimali çok zayıf.Hicaz Beste “Yine tâb-i nigâh-î hayrete eşk-î kühul çektim”
Câmîü'l-Elhân mecmuasında Zaharya’ya kayıtlı ancak çok şüpheli. Diğer kaynakların neredeyse hiçbirinde besteciyi Zaharya olarak tayin eden yok. Ya Ebubekir Ağa denmiş ya da belirsiz denmiş.Hüseyni Beste “Nigâha ruhsat olmuş neyleyim ol afîtâbımdan”
Şamlı İskender fasıl dizisinde eser Zaharya’ya yazılmış ancak Harun Korkmaz bu eserin Tab'î Mustafa Efendi’ye ait olduğunu söylüyor. Emin olmadan konuşmayacak biridir. O yüzden itimat ediyorum.Hüseyni Beste “Şebnem gibi saçılsın hun–ı eşk–ı pür–revanım”
Mecmua-yı Letaif fi Sandukati’l-Me’arif’te geçiyor. Zaharya’ya ait değil. Bestekarı Nazım’dır.Uşşak Beste “Kaküldeki bu müşg–ı Hata yasemende yok”
Böyle bir eserin varlığı dahi şüpheliDiyebiliriz ki Zaharya’ya ait eserlerden sadece 17’si günümüze ulaşabilmiştir. Mesud Cemil’in bıraktığı yerdeyiz yani. Bunca eşelerken güfte mecmualarında Zaharya adına kayıtlı 6 eser yakaladım. Ne yazık ki notalarına ulaşamadım. Kilise defterlerini falan kurcalayarak belki bir şeyler yakalanabilir. Bilmiyorum. Bulduklarımı da paylaşayım belki birileri ardına düşer:
Râhatülervâh Çenber Beste “Âfet-i cân dediler“
Mecmua-i Mûsıkî (Berlin Devlet Kütüphanesi, Prusya Kültürel Mirası eserleri fol.3370 numarada kayıtlı bir güfte mecmuası)Segah Semai “Derûn-i hicrile olsa pâre”
Mecmua-i MûsıkîHüseyni Berefşan Beste “Yâr rahmetti bugün”
Mecmua-i MûsıkîSaba Semai “Esîr-i kâkülün olmak hata”
Mecmua-i MûsıkîIsfahan Nim Devir Beste “Gubâr-ı mukaddemin çeşm-i dile kehl-i safhândır”
Mecmua-i Mûsıkî , Letaif fi Sandukati’l-Me’arifIsfahan Sengin Semai “Âh eyle gönül yârin ağyârı bulundu”
Letaif fi Sandukati’l-Me’arif, Vasıf Bey’in güfte mecmuası ve Mecmua-i Mûsıkî
Benden bu kadar.
Emeğinize sağlık. Yalnız Zaharya'yı anlatan Mesud Cemil değil, Baki Süha Ediboğlu. Çok ilginç, daha önce de TRT'nin arşiv albümünde Mesud Cemil zannedilerek Baki beyin fotoğrafı konulmuştu. https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/685501-hatanin-da-siniri-vardir