Çocuklar çok fazla yer işgal etmiyorlar gündemde. O yüzden onlara salça olmak hiç içimden gelmiyor. Bir köşede takılıyorlar işte. Yenge bir şeyler yazmış mı bizim hakkımızda diye ara sıra bakıyorlarmış diye yazıyorum.
Ablacım, paranız var belli ki. Tutmuş Kırım Kilisesi'ni kiralamışsınız. Yarım gününe 30bin diyorlardı en son. Size kaça bıraktılar bilmiyorum. Peşinizden de Barış'ı sürüklemişsiniz. Barış da kendisine yazık ediyor. Üçüncü sınıf müzisyenlere ve üçüncü sınıf müziklere meze etti kendini. Bir tanesine de de ki "abi bu müzik beni açmadı, çalmayacağım". Yok. Hepsine gidiyor. Sevsin, sevmesin. Öyle bir boşvermişlik. "Ben bu eve gelin geldim, kim sikerse siksin" hesabı. Neyse; bak ablacım kiralamışsınız mekanı, kaydetmişsiniz bir şeyler, dinleyen sayısı 100'ün altında. Gunter Hampel'i de dinleyen yok ama Gunter Hampel yani. Sindirmesi zor. Beğen veya beğenme. Sizinki kolay lokma bile değil, çiğnenmiş de konmuş sanki önümüze. Bak daha yaşınız çok genç. Bence kendinize dışarıdan bakmayı deneyin bir. Herhangi bir şeyde ustalaşmaya çalışın. İnsanı eğitir, yatıştırır. Terzilik de olur, tanbur da olur; hangisini çekiyorsa canınız. Ama böyle bir bok olmaz, buna emin olun. Lara Kamhi kadar zengin de olsanız içerik gerekiyor. Kıyı Müzik'in reklamıyla falan olmaz yani. Siz bence bir düşünün bu dediklerimi.