Çocuk: "Anneciğim büyüyünce müzisyen olmak istiyorum"
Anne: "İkisini birden olamazsın"
İlhan Mimaroğlu önemli bir fikir insanı, sıkı bir yazar, değerli bir eleştirmen ve hepsinden önemlisi çok iyi bir prodüktördür. Fakat aynı şeyleri müzisyenliği ve besteciliği için söylemek mümkün değildir. Bu başlık altında Mimaroğlu'nun bokunu büyütenlere "Niçin büyük bestecidir Mimaroğlu" diye sorsak kem küm ederler veya ellerindeki reçeteyi tutuştururlar: "Çünkü zamanının çok ötesinde işler yapmıştı". Büyük besteci olmak için çıbanbaşı olmak şart değildir ama büyük bir besteci olmadığınız halde öyle muamele görmek istiyorsanız çıbanbaşı gibi davranmalısınız. İlhan Mimaroğlu da öyle yaptı. Yoksa hangi aklı başında müzik insanı Bach'ı, Beethoven'ı, Mozart'ı küçümser? Elvis mi lan bu? Amadeus filmine measly Mozart yazan bir t-shirtle gitmiş. Bu ergenlik bile değil basbayağı çocukluk. Mızmızlıkla protest tavrı karıştırıyor birbirine. Sonracığıma besteleri. Tetkik etmeye, tekrar tekrar dinlemeye değer şeyler değildir. İnanmayan varsa dinlesin. Daha önce dinlediyse bir daha dinlesin. Mimaroğlu'nun müridleri bile dinlemez bu müzikleri. Vallahi dinlemezler. Hazmı zor olduğundan falan değil. Sorabji'nin de hazmı zordur ama bir kere hazmetti mi karın doyurur. Bu öyle değil. Hazmı imkansız. Yenmez. Bunlar bir taslaktır, fikirdir falan ama pek kıymetli eserler falan değillerdir. Lütfen.