Ufak ve sıkı olan caz cemiyetimizdeki akamet ve duygusal uyuşukluğu herkes fark ediyor ama kimse bundan ilk söz eden olmak istemiyor. Türk cazının müzmin hastalığı caz dışı öğelerden çokça beslenmesidir. Beslenmenin fazlası oburluk fakat caz müziğimizin mustarip olduğu şey başka; pisboğazlık. Aralarındaki nüans şu; oburluk nicelikle, pisboğazlık nitelikle ilintilidir. Pisboğaz, ev dışından fazlaca beslenir. Caz için Latin ritmleri, bazı Türk ezgi kalıpları, Çingene müziğine has kadanslar vesaire abur cuburdur. Asli öğesi, ana öğünü swing’tir. Ancak swing'i Türk caz gitaristlerinin yayınladığı albümler içerisinde ne yazık ki sadece Önder Focan’ınkilerde duyabiliyoruz. Ne yazık ki çünkü Önder Focan silikleşmiş bir röper noktasıdır, referanstır. Sarp Maden, Onur Aymergen, Emre Tankal, Efe Demiral, Cenk Erdoğan, Cem Tuncer, Eylül Biçer, Cansun Küçüktürk, Şevket Akıncı vs. vs. hiçbiri bu noktadan ilerlememişler. Müziklerinde klasiklere, geleneksele yani çıkış noktasına atıf yoktur (Bilal Karaman’ı istisna olarak görebiliriz). Dayanaksızdır yani. Kendi geleneğini oluşturacak kadar ısrarcı da değildir. Buna en yaklaşanı Sarp Maden fakat o da bütünlüklü bir şey sunamadı. Fusion, funk, Latin hatta kimi zaman Türk müziğinden de beslenen, her şeyden bir ısırık almış ama henüz çiğneyip yutmamış bir müzik koydu ortaya. Önder Focan’ın temsil ettiği geleneğe dayanmadan, başka bir geleneğin röper noktası olan tek gitaristimiz var: Timuçin Şahin. Onu da ne kadar Türk cazı içinde görebiliriz bilmiyorum. Neyse…
Glazunov, Wagner’in Siegfiried’ini altı kez dinlemiş ve “sonunda anladım” demiş (ve beğenmemiş). Volkan’ın albümünü bir kez dinledim. Ne geleneksel ne de yeni; sıradan bir albüm. Onur Aymergen’in [Lunar, 2022] ve Emre Tankal’ın [Kadıköy, 2022] albümleri Volkan’ın albümünden daha iyi değil fakat o albümler hakkında yazarken bu kadar acımasız davranmamıştım. Çünkü bir avuç insanın bin bir güçlükle, takdir dışında hiçbir şey beklemeden ve halisane duygularla yaptıkları şeyi yermeye dilim varmıyor. Fakat kibarlığın da fazlası zarar. Zihinsel uyuşukluğa sebep oluyor.
Kapanışı yapalım. Volkan parlak fikirleri olan, doğaçlamaları ezbere cümlelerle doldurmayan, melodi yaratma kabiliyeti yüksek bir müzisyen. Dinleyerek çalmasını bilen, iyi de bir eşlikçidir. Dilerim bir sonraki albümü caz müziğimizdeki kısırlığa deva olur.
Enstrumental hafif batı müziği tadında olmuş. Bu klasmandaki müzisyenlerden tatsız tuzsuz müzik çıkmış.