Facebook'tan ben ve türevlerime zeytin dalı uzatmış, "Gel bu kan davasını bitirelim" demiş. Kişisel servetinden de sadaka önermiş. Kendini savunurken Pierre Loti'de temsili rakamlar vererek okuduğunu (yıllık 80.000 TL civarı oluyor temsili rakam) yazmış. Sanki ben ve benim gibilerin derdi senin özel okullarda okuman. Derdimiz sana verilen emekleri zayi etmen. Servet düşmanı değiliz. Sarp Maden'in de babacığı özel liseye vermiş evladını (temsili rakamlarla) ama yatırdığını misliyle almış. Somun pehlivanı yetiştirmemiş. Lara Hanım'ı anadilinde yazmayı bilmemekle eleştirmiştim. Bu haklı eleştirime 6 dil bildiğini söyleyerek cevap vermiş. Eleştirimi tekrarlıyorum; bu kadın anadilinde dahi yazmayı bilmiyor. Verdiği 20 cümlelik cevapta en az 5 tane anlatım bozukluğu var.
"Zamanla anladım ki, ağzımla kuş tutsam senin türevlerine yaranamam."
-Doğrusu: Zamanla anladım ki ağzımla kuş tutsam dahi sen ve türevlerine yaranamam.
"22 yaşımdan beri kendi bağımsızlığımı ilan etmiş, bireysel kazancımla geçinmiş olsam da, okuduğum tüm okulları bölüm birinciliğinin sağladığı başarı bursu ile okuyup, derece ve ödüllerle tamamlamış olsam da, 6 dil de konuşuyor olsam, konferans da versem... "
-Doğrusu: 22 yaşında bağımsızlığımı ilan etmiş olsam da (22 yaşından beri bağımsızlık ilan edilmez. Bağımsızlık her sene biteviye ilan edilen bir şey değildir), kendi kazandığımla geçinsem de (Bireysel kazancım? Kazancım. -im, iyelik eki zaten kazancın size ait olduğunu gösteriyor), okuduğum tüm okulları bölüm birinciliğinin sağladığı başarı bursu, derece ve ödüllerle tamamlamış olsam da, 6 dilde (-buradaki de dahi anlamındaki de değil dolayısıyla bitişik yazılır. Rğer dahi anlamındaki de ise "6 dil konuşuyor olsam da" diye yazılır aksi halde cümlenin başıyla uyumsuz olur) konuşuyor olsam da, konferans versem de... "
"...sen ve türevlerin hep aynı filtrelerden bakmakta ısrarcı olacak."
-Doğrusu: Sen ve türevlerin hep aynı filtreden bakmakta ısrarcı olacak//sınız// (özne-yüklem uyumsuzluğu)
"Sen benden böyle bir boşluk, gerzeklik bekliyorsan zaten o gerzeklik ve boşlukta bakıyorsun kardeşim."
-Doğrusu: Doğrusu nedir bilmiyorum çünkü bu cümleden hiçbir şey anlamadım. Fakat şunu söyleyebilirim boşlukta bakılmaz, boşluktan bakılır. O da nasıl bir bakıştır bilemiyorum.
"... sana kişisel mirasım olan işlerimden kazandığım üç beş kuruştan pay vereyim."
-Doğrusu: Doğrusunu yazmak zor çünkü yine anlayamadım. Miras mı kişisel yoksa işlerini mi kişisel miras olarak görüyor?
"...editörlüğümü yap..."
- Redaktörlüğü kast ediyor.
Neyse işim bu değil. Bunu şu yüzden didikledim; insan anadilinde yazmayı bilmiyorsa, kendini ifade etme becerisi bu kadar zayıfsa işi gücü bırakıp evvela bunu düzeltmeye çalışmalı. Kabahati editörde aramamalı yahut kendini diğer meziyetleriyle savunmamalı. Kimse size benim söylediklerimi söylemez emin olun. Ya üç kelimeyi güç bela yan yana getirir hakaret ederler ya da işlerinizi bile izlemeden "canım çok güzel ya" diye yalakalık ederler. En fazla Sanatatak'ta falan eleştiri yazısı çıkar. O da kapaksız tencerede pişmiş aş gibi tatsız tuzsuz bir şey olur. Siz benim kıymetimi bilin bence. Yazdıklarımı ezin de suyunu için.