Yazıyı anlamlı hale getirebilmek için kolay kavranabilir bir malumatla işe başlayayım ki müzisyen olmayan okuyucular mahzun olmasınlar. Diyelim ki bir piyanonun başına oturdunuz ve beyaz tuşlara rastgele basıyorsunuz. İçinde dolaştığınız bu çerçeveye Batı Müziği şablonunda Do Majör gamı denir. Demek ki Do Majör gamını oluşturan sesler piyanonun beyaz tuşlarıymış. Klasik Türk Müziği şablonuna göre Çargah Makamı da aynı seslerden oluşur. Peki beyaz tuşlara rastgele basınca Çargah Makamı seslendirmiş olur muyuz? Hayır. Makam bu keyfilikte teşekkül etmez. İşte Klasik Batı Müziği ile Klasik Türk Müziği arasındaki öncelikli, esas fark budur. Her makamın kendine has seyri vardır. Cümleye falanca notayla başlar, filanca notayla bitirirsin. Efendime söyleyeyim, şu seste duraklar, oradan bilmem ne makamına geçki yaparsın. Vs. Vs. Bunlar nazariyat kitaplarında yazar fakat esas mesela şudur; makamlar nazariyat kitaplarından çok önce de vardı. Haliyle bir makamın nasıl çalınacağını gösteren şey nazariyat kitabı değil, o makamda bestelenmiş eserlerdeki ortak cümleler, nağmeler, geçkilerdir. Bunlar teamüldür. Hukuka kaynak oluşturan ve yazılı olmayan geleneklere teamül denir. E peki ben yeni bir makam icat etmek istesem? İşkembe-i kübra diye bir makam buldum diyelim. Bunun seyir özelliklerini “şöyle oluyor, böyle oluyor” diye izah mı edeceğim? Hayır. Ya? Takım bestelemem lazım. Yani bu makamda peşrev, kâr, birinci beste, ikinci beste, ağır semâi, yürük semâi ve saz semâisi formlarında bütünlüklü bir eser vermeliyim. Makamın seyir özelliklerinin izini dileyen bu eserlerde sürecektir. Buna da makam terkip etmek denir. Ecnebinin corpus dediği müktesebat işte böyle oluşur.
20. yüzyılla birlikte gözden düşen müziğimizde yeni makam terkip etme veya daha evvel terkip edilmiş makamlarda takım besteleme gibi büyük işlere kalkışanların sayısı hayli düştü. Varujan Zilciyan yeni makam terkip edenlerin alemdarı olsa gerek: Neşezar, elifzar, hüsnüdil, ruy-i mehveş, zehr-i rana (Yeni nesil kebapçıların isimlerine benziyor), şevk-i gülşen, tarz-ı vahid, bahr-i hülya, sehab… Bildiğim kadarıyla bu makamların hiçbirinde takım bestelemedi. Zannederim Hüseyin Kıyak bir süre Varujan Bey ile beraber çalıştı. Eksiğim varsa tamamlar. Tanburi Vefik Ataç’ın beste neva’sı, Erol Başara’nın reyya’sı, Çengi Said Efendi’nin feth-i dil’i… Bunlar da takım besteleyemediler. Dolayısıyla bu makamlar noksan ve akimdir. Buna karşın Akın Özkan, terkip ettiği evc-i şevk makamında sirtolu, taksimli, kârlı tastamam bir takım bestelemiştir. Keza Santuri Edhem Bey cihar agazin makamında; Sadeddin Arel ferahnüma makamında, İsmail Hakkı Özkan feyz-i yekta ve dilefza makamında, Zeki Duygulu sürurefzâ makamında takımlar bestelemişler ve makamlarını hakkıyla terkip etmişler. Hasan Kiriş, Segah Buselik albümüyle beraber, 2001 yılında feyz-i yekta makamını terkip eden İsmail Hakkı Özkan’dan bayrağı devralmış oldu. Tekliler, mini dinletiler, taksimlerdeki iç bunaltan edep, küçük esnaf şarkılarına dadanan (Kahveci Yusuf, Leblebeci Garbis, Torbacı Aleksan…) alçakgönüllü müzisyenlerin ve vesairenin yaptığı şey müziğimizi büyütmek değil tasnif etmek ve çeşitlendirmek. Kısırlığın kıraç yüzü. Tam da bu yüzden Hasan Kiriş’in yaptığı iş cüsseli ve önemlidir. Böylesi bir eserde besteciliğin veya icracılığın değerlendirilmesi tâlî iştir. O yüzden bu faslı kısa keseceğim.
Hasan Kiriş bana göre ortalama bir tanburidir. Taksimleri veya eşliği dinleyeni rahatsız etmez ancak bunlar kendini gösteren, temayüz eden, manzur şeyler de değildir. Aynı şeyi bestelediği eserler için de söyleyebilirim. Usturuplu, kusursuz fakat iç yakmayan, insanın boğazına sarılmayan uysal şeyler. Peşrevini ise ayrı tutuyorum. Terkip ettiği makamı yufka açar gibi nazikane ve maharetle genişletiyor. Tüm seyri adeta nakşediyor. Tek başına bu esere bakarak bile makamı idrak etmek mümkün. Ekteki videolarda eserlerin notalarını takip edebilirsiniz. Notaları benimle paylaşma nezkatini gösterdiği için Hasan Kiriş’e teşekkür ediyorum.
Albümü Ahenk Müzik yayınladı. Dilerdim ki Kalan Müzik Şevval Sam, The Secret Trio, 3 Hisar gibi süflilere ayırdığı kaynağı bu işe ayırsın, albümün görünürlüğü artsın. Olmadı. Sağlık olsun.