6 Comments
User's avatar
انحرافی's avatar

Muhterem "Fatmagül'ün Yengesi" lâkabiyle müsemma ve memâlik-i türkîye'de yegâne münekkide-i musıkî olan Hânûm-i azîz,

Mükteseb ilminiz ile bendelerinize estonyalı san'atkâr Arvo Pärt hakkında küçücük bir yorum lütuf buyurursanız, onların mükedder gönüllerini ziyadesiyle dilşâd etmiş olursunuz.

"Pärt mâzîde kalmış, muazzam ve mutantan avrupa musıkîsine lâyık bir vâris midir?

Veyâhût onun eserleri o geleneğin gölgesine bile yakışmayan bir takım sefîl ve kopyacı nağmeler midir?" (Arkadaşlarla derin kavgaya düşmüştük de ondan soruyorum :)

Bu recâmın sabır mülkünün hududlarını tecâvüz etmediğini ümîd ederek hürmetlerimi arz ederim Efendim.

Expand full comment
Fatmagül'ün Yengesi's avatar

Hakikaten çok güzel bir soru. Kendine bu soruyu sormayan pek az ciddi dinleyici vardır. Şöyle cevap vermeye çalışayım;

“Gelecek kaygısı taşımadığım, adaletli bir dünya istiyorum”

“Çevremizi temiz tutmalıyız”

“Haksızlığa dayanamam”

“Sürdürülebilir bir ekonomi politikası olmalı”

Bu sözler herkesin mutabık olduğu, üzerinde en ufak bir ihtilafın bulunmadığı sözler. İnsan bu sözlerin kucağında kendini rahat hisseder. Yorulmaz. Arvo Part’ın müziği de böyle. Yormayan, herkesin seveceği, sıkıcı, zerre zeka parıltısı içermeyen vasat şeyler. İnsan müzikle yeni tannıştığı zamanlarda çok etkileniyor bunun gibi heriflerden. Kendini olduğundan büyük hissettiriyor sana bu müzikler. Yaşlandıkça, deneyim kazandıkça bunun gazdan ibaret olduğunu görüyorsun. Kendini karşısında küçük hissedeceğin, seninle kavga eden, cebelleşebileceğin şeyler arıyorsun. Arvo Part öyle değil. Tek lokmalık fast foodlar gibi. Kürdan batırılan kanepeler var ya, işte onlar gibi.

Expand full comment
انحرافی's avatar

Bendenize cevâb buyurup efkâr-ı sefîlesini tenvîr eylediğiniz içün arz-ı şükrâniyet eylerim Efendim.

Expand full comment
Fatmagül'ün Yengesi's avatar

Orkun Zafer Özgelen, Kani Karaca'nın mevlit icrası için yaptığım analizdeki bazı hataları düzeltmiş ve eksiklerimi tamamlamış. Sizlerle de paylaşmak istedim.

1:04 te dügah makamı olmalı.

3:48 de bitirilen yerde hüseyni gibi görünse de bayatinin klasikleşmiş karar hareketidir.

4:58 de başlayan bölümde bayati yapılıyor ve karcığar ile devam ediliyor.

5:28 de suzinak demişsiniz fakat karcığar olmalı.

5:41de hüzzam değil gerdaniye yapıyor sonra inici rast gibi hareket ediyor.

7:39 da biten bölüm bayati.

Kendisine teşekkür ediyorum.

Expand full comment
Murat's avatar

Ellerinize sağlık. Mevlid'de anlatılan efsanevi doğumun betimlemelerinin kökeni nedir acaba? Eğer bu Süleyman Çelebi'nin yaşadığı dönemde Anadolu'da varlık gösteren heterodoks islam anlayışlarıysa daha sonra klasik din anlayışına hakim mi oldu?

Mecidi'nin filmi sanki Mevlid'in senaryolaştırılmış hali gibiydi. Şia da aynı şekilde mevlidin destansı anlatımını kurucu metin olarak kullanıyor, görülen o ki. Bu beni şaşırtmıştı doğrusu. Arapların konuya dair folklorik bakışını çok bilmiyorum doğrusu. Bu bağlamda kaynağın ne olduğunu merak ediyorum.

Expand full comment
Fatmagül'ün Yengesi's avatar

Darir'in Sîretü’n-nebî 'si Süleyman Çelebi'nin kaynaklarından biridir mesela. 14. yüzyılda yaşamış. Azeri. O "sovuk kardan daha şirin şekerden / dahı tatludur içdüm lezzet ile" der Süleyman Çelebi "kardan ak idi ve hem soğuk idi / daha şirindi şekerden lezzetli" der. O "evimden göklere bir nâr çıkdı / cihan o nurıla mesrur oldu" der Süleyman Çelebi "berk urup çıkdı evümden nagehan / göklere irdü vu nur oldı cihan" der. Ondan da eski Aşık Paşa'nın Garibname'si var. "cümle alem yok iken ol var idi / şöyle eksüksüz gani cebbar idi" demiştir. Süleyman Çelebi de "cümle alem yoğ iken ol var idi / yaradılmışdan gani cebbar idi" diye yazmış. Ondan da eski Ahmed-i Fakih'in Çarhname'si var. "Anun için yaradıldı bu alem / Anın içün bu gökler oldu sayvan". Daha da eski Danişmendname var. Yazıya daha geç aktarılsa da 12. yüzyıl eseridir.

Mevlid'in böyle destansı tarifleri 12. yüzyıldan daha eskiye gitmiyor gibi. En azından Türkçe'de öyle. İbn Münkiz'in (11.yy) -okuması çok zevkli bir biyografisi vardır, ingilizceye tercüme edildi- mevlid ile ilgili beyitleri de var. Fakat onların dili hiç böyle değil. Kuru bir anlatımı var. Yani galiba kaynak Arap kültürü değil. Anadolu'da harmanlanmış melez bir kültür bunun kaynağı sanki.

Expand full comment