merhaba yıllarca sessiz kalan bir kişi iki üç tane söz söyledi diye bir insanın arkasından bu kadar konuşulmamalı, sonuçta o bir kadın ve duygularını ifade etmiş, susmuş etmiş bir gün duygu patlaması yaşamış, katılmasanız bile saygı gösterebilirsiniz, ve haklılık payı var, gerçekten çok var ama burada yazmak istemiyorum, her ne kadar icra ettirdikleri müzisyenleri ve performanslarını beğenmesem de.. gerçekten bir sürü gereksiz etkinlik vs oluyor ve beğenmediğiniz herşey için böyle şeyler yazmaya gerek yok bence...ayrıca bir insanın cinsel organı olması onun erkek olduğu anlamına da gelmez, gerçekten çok saçma yerlere girmişsiniz..
hay senin ağzına sağlık... müzik üzerine okunmaya değer bişeyler yazdı biri (en sonunda!)
huizingayı okuyalı 20 yılı geçmiş ama okurken şunu şerh düşmüştüm: "oyun katliamın provasıdır"
aşağıda aid'in borazanı gelmiş "eleştirecekseniz bilmek zorundasınız" filan demiş. lan sen event düzenlerken, müzik sıçarken veya müzik üzerine konuşurken götünün deliği ne tarafta haberin yok , bunu eleştirenin eleştirdiği şeyi bilmesi lazım he mi? sizi gidi vibsan işçileri sizi.
Doğru değil. Gerard Clauson'un sözlüğü (“An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish”) bu konularda son sözü söyleyen kaynaktır çoğu zaman. Oyun kelimesinin "oy-mak" fiilinden türemiş olabileceğini söyler. Bir iki kişi de "oz" fiilinden türemiş olabileceğini söyler. "Üstün gelmek" anlamına gelen bir fiil (Örnek: "Onun atı ozdı" yani "onun atı kazandı") Fakat ihtilaflıdır etimolojisi. Ozan kelimesi ise sözlükte geçmez bile. Sözlükte geçen "uzan" kelimesini "ozan" ile ilişkilendirenler olmuş. "İşin ustası" manasına geliyor uzan. "Uz" fiilinden türediği açık. Dolayısıyla oyun ve ozan kelimelerinin etimolojileri net olmasa da farklı köklerden türedikleri açık.
"Ayin" ise Türkçe bir kelime değildir. Farsça'dır. Etmolojisi açıktır. Merasim anlamına gelir. Ali-Akbar Dehkhoda'nın sözlüğünde ayrıntılı izahı vardır.
Sizdeki bu nefretin kaynağını biraz sorgulamak lazım. Solaris'in sonunda okyanusu sırf anlayamadıkları patlatan insanların nefretine benzer bir nefret bu, anlayamadığınız bir şeyi de sevebilirsiniz bazen birileri bir şeyi anlaşılmak için yapmamış da olabilir. Sürekli Fred Frith ismini verip bakın benim aslında dinlemişliğim var demeniz garip halbuki kendisi az önce yerdiğiniz Anıl Eraslan'la beraber müzik yapan birisi. Eric Dolphy'i ben de çok severim! yalnız ne alakası var bu örnek bile bahsettiğiniz şey üzerindeki bilgisizliğinizi anlatıyor; eleştirin tabi ama bildiğiniz konularda eleştiri yazmamalısınız. Ayrıca A.I.D etkinliklerini de böyle türselleştirmeniz aslında pek de katılmadığınızı gösteriyor zira; singer songwriter, metal grubu, caz müzisyeni, elektronik müzik çalan birisi de karşınıza çıkabilir yada türselleştiremediğiniz herhangi biri de olabilir. Sevmek zorunda değilsiniz tabi ki ama eleştirecekseniz bilmek zorundasınız. Bir de madem eleştirmensiniz neyi sevmediğinizi de daha müzikal bir şekilde anlatabilirseniz çok iyi olur hem belki bir katkınız olur. Müzik pek göreceli bir kavramdır sizin için müzik olmayan şey başkası için olabilir. Başka bir yazınızda yerden göğe sığdıramadığınız bir çok ismi A.I.D. etkinliklerinde dinledim buyrun gelin siz de dinleyin sonra yazın, demirbaş diye yılda 1,2 ay İstanbul'a gelen müzisyenleri yazmışsınız bir de. İnstagram story'lerinden görüp de eleştiri yapmak falan pek komik doğrusu. Ayrıca kural olmamasıyla ilgili bu icra sırasında her zaman öyle değildir aslında, türsel kurallar olmayabilir ama bir çok icracı doğaçlama sırasında kendine kurallar tayin eder, dışına çıkar, geri girer, yok eder, yenisini koyar. Fred Frith'inde her konserine 500 kişi gidiyor sanıyorsanız biraz araştırın internetten .
O kadar dağınık yazmışsınız ki anlayamadım. Bilmediğim bir şey olduğunu söylüyorsunuz ama ben onun ne olduğunu da anlamadım. Fred Frith’i sevdiğimi nereden çıkardınız ayrıca? Nefret ederim.
merhaba yıllarca sessiz kalan bir kişi iki üç tane söz söyledi diye bir insanın arkasından bu kadar konuşulmamalı, sonuçta o bir kadın ve duygularını ifade etmiş, susmuş etmiş bir gün duygu patlaması yaşamış, katılmasanız bile saygı gösterebilirsiniz, ve haklılık payı var, gerçekten çok var ama burada yazmak istemiyorum, her ne kadar icra ettirdikleri müzisyenleri ve performanslarını beğenmesem de.. gerçekten bir sürü gereksiz etkinlik vs oluyor ve beğenmediğiniz herşey için böyle şeyler yazmaya gerek yok bence...ayrıca bir insanın cinsel organı olması onun erkek olduğu anlamına da gelmez, gerçekten çok saçma yerlere girmişsiniz..
ne dediğinizi anlayamıyorum
hay senin ağzına sağlık... müzik üzerine okunmaya değer bişeyler yazdı biri (en sonunda!)
huizingayı okuyalı 20 yılı geçmiş ama okurken şunu şerh düşmüştüm: "oyun katliamın provasıdır"
aşağıda aid'in borazanı gelmiş "eleştirecekseniz bilmek zorundasınız" filan demiş. lan sen event düzenlerken, müzik sıçarken veya müzik üzerine konuşurken götünün deliği ne tarafta haberin yok , bunu eleştirenin eleştirdiği şeyi bilmesi lazım he mi? sizi gidi vibsan işçileri sizi.
oyun=âyin. "ozan" da bu kökten; "ayini oynayan/oynatan".
Doğru değil. Gerard Clauson'un sözlüğü (“An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish”) bu konularda son sözü söyleyen kaynaktır çoğu zaman. Oyun kelimesinin "oy-mak" fiilinden türemiş olabileceğini söyler. Bir iki kişi de "oz" fiilinden türemiş olabileceğini söyler. "Üstün gelmek" anlamına gelen bir fiil (Örnek: "Onun atı ozdı" yani "onun atı kazandı") Fakat ihtilaflıdır etimolojisi. Ozan kelimesi ise sözlükte geçmez bile. Sözlükte geçen "uzan" kelimesini "ozan" ile ilişkilendirenler olmuş. "İşin ustası" manasına geliyor uzan. "Uz" fiilinden türediği açık. Dolayısıyla oyun ve ozan kelimelerinin etimolojileri net olmasa da farklı köklerden türedikleri açık.
"Ayin" ise Türkçe bir kelime değildir. Farsça'dır. Etmolojisi açıktır. Merasim anlamına gelir. Ali-Akbar Dehkhoda'nın sözlüğünde ayrıntılı izahı vardır.
Sizdeki bu nefretin kaynağını biraz sorgulamak lazım. Solaris'in sonunda okyanusu sırf anlayamadıkları patlatan insanların nefretine benzer bir nefret bu, anlayamadığınız bir şeyi de sevebilirsiniz bazen birileri bir şeyi anlaşılmak için yapmamış da olabilir. Sürekli Fred Frith ismini verip bakın benim aslında dinlemişliğim var demeniz garip halbuki kendisi az önce yerdiğiniz Anıl Eraslan'la beraber müzik yapan birisi. Eric Dolphy'i ben de çok severim! yalnız ne alakası var bu örnek bile bahsettiğiniz şey üzerindeki bilgisizliğinizi anlatıyor; eleştirin tabi ama bildiğiniz konularda eleştiri yazmamalısınız. Ayrıca A.I.D etkinliklerini de böyle türselleştirmeniz aslında pek de katılmadığınızı gösteriyor zira; singer songwriter, metal grubu, caz müzisyeni, elektronik müzik çalan birisi de karşınıza çıkabilir yada türselleştiremediğiniz herhangi biri de olabilir. Sevmek zorunda değilsiniz tabi ki ama eleştirecekseniz bilmek zorundasınız. Bir de madem eleştirmensiniz neyi sevmediğinizi de daha müzikal bir şekilde anlatabilirseniz çok iyi olur hem belki bir katkınız olur. Müzik pek göreceli bir kavramdır sizin için müzik olmayan şey başkası için olabilir. Başka bir yazınızda yerden göğe sığdıramadığınız bir çok ismi A.I.D. etkinliklerinde dinledim buyrun gelin siz de dinleyin sonra yazın, demirbaş diye yılda 1,2 ay İstanbul'a gelen müzisyenleri yazmışsınız bir de. İnstagram story'lerinden görüp de eleştiri yapmak falan pek komik doğrusu. Ayrıca kural olmamasıyla ilgili bu icra sırasında her zaman öyle değildir aslında, türsel kurallar olmayabilir ama bir çok icracı doğaçlama sırasında kendine kurallar tayin eder, dışına çıkar, geri girer, yok eder, yenisini koyar. Fred Frith'inde her konserine 500 kişi gidiyor sanıyorsanız biraz araştırın internetten .
O kadar dağınık yazmışsınız ki anlayamadım. Bilmediğim bir şey olduğunu söylüyorsunuz ama ben onun ne olduğunu da anlamadım. Fred Frith’i sevdiğimi nereden çıkardınız ayrıca? Nefret ederim.